İstanbul’da, geçtiğimiz günlerde yanında 3 yaşlarında erkek çocuğu olan bir kadın Pendik Kaynarca’dan Tuzla Postane Mahallesi’ndeki bir siteye gitmek üzere taksiye bindi. Kadın, adrese geldiğinde yanında nakit parası olmadığını söyleyip çocuğunu ve çantasını araçta bırakıp kartını almak üzere eve girdi.
Taksi sürücüsü Yaşar Düşmez, çocuk ile yaklaşık 45 dakika boyunca kadının dönmesini bekledi.
Kadının dönmemesi üzerine sitenin güvenliğine giden Düşmez, kadının dönememesi üzerine telsiz haberleşme sistemi üzerinden diğer taksi şoförleri ve durak başkanı ile iletişime geçerek durumu aktardı.
İHA’nın haberine göre; Düşmez telsizden “Kadın çocuğunu arabada bıraktı. 40, 45 dakikadır gelmiyor. Ne yapayım, çocuğu durağa mı getireyim?” dedi.
“Götür evde besle, bedavadan çocuk”
Bir taksicinin telsizden “Al çocuğu eve götür, birileri Yaşar’ın hanımına haber versin.” dediği duyulurken, başka bir taksici ise, “Olağanüstü bir durum. Bu konuda kararsızım ağabey.” dedi.
Başka bir taksicinin ise, “Götür evde besle, bedavadan çocuk.” dediği duyuldu.
Çocuğu durağa götürdü
“Ne yapayım bilmiyorum ki, karakola gitsem bir dert, durağa gelsem bir dert. Ben çocuğu durağa getiriyorum.” diyen Düşmez, çocuk ile beraber Pendik Kaynarca’daki taksi durağına gitti.
Kadının asansörde mahsur kaldığı ortaya çıktı
Taksicinin çocukla beraber durağa gitmesi sonrası taksicilerden Murat Acar, bir süre sonra çocuğun annesine ulaştı. Acar, kadına çocuğun taksi durağında olduğunu ve gelip alabileceğini söyledi.
Durağa ağlayarak gelen kadın, kartını almak için evine gittiği sırada binanın asansöründe mahsur kaldığını, taksiye dönemediğini söyledi. Çocuğuna kavuşan kadın, ödemesini de yaptıktan sonra çocuğunu ve çantasını alıp duraktakilere teşekkür ederek duraktan ayrıldı. Taksici Murat Acar, olaya yönelik açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bizim durağımıza bağlı araçlarımızdan birisi Kaynarca’dan bir bayan ve yanında 3-3 buçuk yaşlarında bir erkek çocuğunu alıyor ve Tuzla Postane Mahallesi’ne götürüyor. Hanımefendinin yanında nakit olmadığı için Tuzla’da site önünde iniyor, çocuğunu ve çantayı bizim taksici arkadaşımıza emanet ediyor. Evden kartını alıp hemen geleceğini söylüyor. Yalnız bu hemen olmuyor. 5 dakika, 10 dakika, 20 dakika derken, 40 dakika sonra bizim arkadaşımız merak ediyor ve site güvenliğine bakıyor. Güvenlikte kimse yok. Sonra bizim kullandığımız telsiz sistemiyle merkeze ulaşıyor ve bir çözüm bulmaya çalışıyor. O esnada merkezle taksici arkadaşımız arasında ilginç konuşmalar geçiyor. Bu konuşma, bizim arkadaşlardan birisinin sosyal medyada bazı gruplarda paylaşması neticesinde ciddi oranda beğeni ve izlenme alıyor.
“Çocuk kalma olayı olunca çok ilginç göründü”
Tabii herkes videoda olayın sonucunu bilmiyor. Sonucu da şöyle oluyor; hanımefendi asansörde mahsur kalıyor. Yarım saat, 40 dakika sonra ben özelden kendisine ulaştım. Çocuk sonuçta bize emanet edilmiş. Kadına durağa gelmesini söyledim. Hanımefendi ağlayarak geliyor. Asansörde mahsur kaldığını ifade ediyor. Ödemesini yapıp teşekkür ediyor.
Çocuk bırakılma, çocuk kalma olayı bizim başımıza sürekli gelmiyor ama genelde araçta unutulan eşyalar, kıymetli eşyalar, telefonlar, bu tarz şeyler oluyor da çocuk kalma olayı olunca çok ilginç göründü. Bir arkadaşımız karakola götürülmesi gerektiğini söylüyor. Normalde bizim araçlarımızda bir şey kaldığında merkeze bırakılması talimatı var. Ne kalırsa kalsın. Çoğunlukla telefon kalıyor.
Arkadaşımız da bundan dolayı merkeze getirmeyi talep ediyor. Kimisi ‘Al eve götür’ diyor, kimisi ‘Karakola götür’ diyor. En son ben kendisine ulaştım, çocuğun annesi hanımefendi benimle konuşurken ağlayarak gelip çocuğu aldı. Allah’tan iş tatlıya bağlandı. Çocuk da olsa, çanta da olsa sonuçta emanet.”