Cildiniz portakal kabuğu görünümündeyse dikkat! Selülit değil, lipödem olabilir

Lipödem: Bacak ve Kalçalarda Anormal Yağ Birikimi

Eğer bacaklarınızda ve kalçalarınızda anormal bir yağ birikimi fark ediyorsanız, dikkat! Bu durum lipödem adı verilen ciddi bir metabolik hastalığın belirtisi olabilir. Lipödem, genellikle bacaklarda ve kollarda simetrik yağ tutulumu ile karakterizedir. Bu hastalık vücudun diğer bölgelerine göre tutulan alanlarda belirgin boyut farklılıklarına neden olur ve ağrıya, hassasiyete ve kolayca morarmaya sebep olabilir.

Kadınların %11’inden Fazlasını Etkileyen Bir Hastalık

Lipödem genellikle kadınlarda görülen bir hastalıktır ve östrojen hormonuna bağlı gelişir. Lipödem, birçok kişi tarafından obezite veya lenfödemle karıştırılsa da simetrik yağ birikimi, ellerde ve ayaklarda görülmemesi ve tutulan alanlarda diğer bölgelere göre belirgin bir büyüklük farkı olmasıyla diğer hastalıklardan ayrılır. Lipödem hastalarının çoğunluğunun kilo indeksi 35’in üzerindedir ve hastalık ilerledikçe lenf drenajı problemleri ortaya çıkabilir.

Morarmaları Önemseyin

Lipödem, östrojen hormon seviyelerindeki dengesizlikler, hamilelik, ergenlik veya menopoz dönemlerindeki hormon düzensizlikleri ve kontrolsüz kullanılan hormon içeren ilaçlar gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. Lipödem belirtileri arasında vücudun diğer kısımlarına uyumsuz şekilde yağ birikmesi, hassasiyet, hızlı morarma, yorgunluk, halsizlik, varisli damarlar, cilt problemleri ve depresyon yer alır.

Cilt Görünümüne Dikkat!

Lipödem hastalığının teşhisi için detaylı bir tıbbi ve soy geçmiş önemlidir. Fizik muayene ile tanı konulur ve hastalığın 4 evresi bulunur. Liposuction gibi cerrahi yöntemler, hastaların yaşam kalitesini artırabilir ancak beslenme alışkanlıklarına dikkat etmek, egzersiz yapmak ve uzman doktorun önerilerini takip etmek de önemlidir. Ameliyat sonrası dönemde diyet, egzersiz ve lenf drenajı masajı gibi uygulamalar hastaların sağlıklarını korumak için önemlidir.

Related Posts

Pirinçteki sessiz tehlike: Arsenik birikimi

Pirinç, dünya genelinde en çok tüketilen besinlerden biri. Ancak uzmanlar, bu temel gıdanın, arsenik gibi toksik maddeleri bünyesinde biriktirme riski taşıdığına dikkat çekiyor. Tarımda kullanılan su ve toprak kaynaklı arsenik, doğrudan insan sağlığını tehdit ediyor.

D vitamini deponuz boş kalmasın

D vitamini, kas ve kemiklerin dostu olarak bilinse de kalp-damar sisteminden belleğe bağışıklık sisteminden 
kanser riskini azaltmaya kadar vücuda çok yönlü fayda sağladığını vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman “D vitamini eksikliği ülkemizde yaygın bir sorun. Dolayısıyla ciddiye alınmalıdır” uyarısında bulundu.

‘Çocuklarımızı ne kadar sağlıklı yetiştirirsek o kadar başarılı oluruz’

Üniversitesinin düzenlediği Pediatri Kongresi’nde konuşan Başkent Üniversitesi kurucusu Prof. Dr. Mehmet Haberal, Atatürk’ün çocukları gelecek olarak gördüğünü anımsattı ve “Çocuklarımızı ne kadar sağlıklı yetiştirirsek o kadar başarılı oluruz” dedi.

Hastalıktan korunuyor, sağlıkla büyüyorlar! Bebeğin bağışıklığını güçlendiren 4 öneri

Bebeğin anne rahmine düştüğü ilk andan itibaren sağlıkla dünyaya gelebilmesi ve anne- bebek sağlığının korunması için bazı önemli noktalara dikkat edilmesi gerekiyor. Uz. Dr. Aycan Yıldız, bebeklerde bağışıklığı artırmaya yönelik öneriler paylaştı.

Deprem sonrası psikolojik dayanıklılık hayati önem taşıyor

Marmara Bölgesi’nde meydana gelen depremin ardından, Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, afetlere karşı psikolojik hazırlığın önemine dikkat çekti. Özellikle çocuklar ve kaygı düzeyi yüksek bireyler için doğru bilgilendirmenin ve destek yöntemlerinin kritik olduğunu vurguladı.

Kötü ruh halinin gizli sebebi ortaya çıktı

Kendinizi kötü hissetmenizin sebebi bağışıklık sisteminiz olabilir mi? Bilim insanları, ruh hali değişimlerinde bağışıklık sisteminin düşündüğümüzden çok daha büyük bir rol oynadığını keşfetti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir