Türkiye’nin Küresel Diplomasi Arenasındaki Önemi
Geçmiş yüzyıllarda yaşadığımız olumsuz olaylar ve iç karartıcı haberler, Batı’nın egemenliği altında ezilen bir millet olarak günümüzde yaşananları anlamamızı zorlaştırıyor. Ancak son zamanlarda Türkiye, dünya gündeminin merkezine oturdu.
PKK’nın kendini feshettiği açıklamasının ardından CHP destekli medya, detaylara değil olayın büyüklüğüne odaklandı. Ancak asıl mesele, PKK’nın yok olmasını istemeyen Cumhuriyet aydınlarının tutumundan ibaret.
Pakistan-Hindistan savaşı hızlıca sona erdi ve Hindistan, zaferinin arkasında Türkiye’nin desteğini gördü. Bu, Pakistan-Türkiye kardeşliğinin gücünü bir kez daha kanıtladı.
Netanyahu, ABD ziyaretinde Türkiye’nin önemini kavrayamayarak Erdoğan’ı şikayet etti. Ancak Trump, Erdoğan hakkında olumlu konuşarak İsrail’in eli boş dönmesine engel oldu.
Trump’ın Suudi Arabistan’daki Suriye toplantısında yaptığı açıklama, Türkiye’nin rolünü ve önemini vurguladı. Suriye’nin bütünlüğünü korumak için atılan adımlar, Türkiye’nin gücünü bir kez daha kanıtladı.
Rusya-Ukrayna krizinde yaşanan olaylar, Türkiye’nin diplomatik önemini artırdı. Dolmabahçe’deki heyetler arasındaki diyaloglar, Türkiye’nin gücünü ve etkisini gözler önüne serdi.
Türkiye’nin küresel diplomasi arenasındaki etkin rolü, devlet başkanları arasında yapılan görüşmelerle ve uluslararası zirvelerle daha da belirginleşti. Ülke, dünya barışı ve güvenliği için önemli bir oyun kurucu olarak konumunu sağlamlaştırdı.
Ülkenin başarısındaki en büyük engellerden biri, muhalefet partisinin kötü niyetli propagandaları ve ülkedeki bürokrasinin ataletidir. Ancak Türkiye’nin devrimci lideri Erdoğan’ın vizyonu ve kararlılığı, ülkeyi daha da ileriye taşıyacak potansiyele sahiptir.
Artık Türkiye’nin devrimlerine destek olma zamanı geldi. Ülkenin içeride ve dışarıda güçlü bir lider olarak tanınması, her bir vatandaşın sorumluluğudur.