CHP’den Türk Hava Kurumu’na (THK) Yangın Söndürme Uçakları İle İlgili Açıklama
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Türk Hava Kurumu’na (THK) ait yangın söndürme uçaklarının satışa çıkarılmasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“THK’ya ait yangın söndürme uçaklarının satış ilanı, sadece birkaç eski model uçağın açık artırmaya çıkarılması anlamına gelmiyor. Bu, Cumhuriyet’in aklına, emeğine, kurumlarına ve ormanlarına açılmış bir ihaledir. Bu satış, bir bakıma itiraf niteliğindedir. Yıllarca ‘uçmaz’ denilen, ‘hurda’ yaftasıyla gözden düşürülen o uçaklar, şimdi milyon dolarlık etiketlerle satışa sunuluyorsa; mesele teknik değil, siyasidir. Demek ki uçuyorlardı da, siz indirdiniz. Demek ki çalışıyorlardı da, siz susturdunuz. Şimdi de satıyorsunuz. Hem de gözümüzün içine baka baka.”
O uçaklar hangarda çürürken, bu ülkenin ciğerleri yandı. Ormanlar yandı, köyler kül oldu, hayvanlar kavruldu. Bu milletin vicdanı kavruldu. Ve şimdi o enkazın içinden utanmadan ‘satış ilanı’ çıkarıyorsunuz. Borç diyorsunuz, icra diyorsunuz. Oysa sattığınız sadece mal değil. İtibar. Hafıza. Cumhuriyet’in gökyüzüne yazdığı ilk cümleler. THK’yı kayyumla yönettiniz, liyakati dışladınız, kurumu çökerttiniz. Şimdi enkazdan para çıkarmaya çalışıyorsunuz. Peki size soruyorum: Bir derneği bile yönetemeyenler bu ülkeyi nasıl yönetebilir? Yangına müdahale edemeyen bir iktidar, felaketlerin büyümesini değil durmasını nasıl sağlayabilir?
Bugün satışa çıkarılan bu uçaklar, aynı zamanda bir yüzleşmenin resmidir. 2021’de, 2022’de, 2023’te ormanlarımız yanarken nerede olduğunuzu, nasıl sustuğunuzu, nasıl kaçtığınızı herkes biliyor. Şimdi de satıyorsunuz. Bir özür bile dilemeden. Bu milletin vicdanı, bu satışa da bu ihmale de razı değildir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, Türk Hava Kurumu’nun yeniden yapılandırılması ve orman yangınlarıyla mücadelede gerçek, bağımsız ve kamusal bir müdahale sisteminin kurulması için ne gerekiyorsa yapacağız. Çünkü bu mesele sadece yangınla değil, adaletle, liyakatle ve Cumhuriyet’le ilgilidir. Satılan bir uçak değildir, satılan gökyüzüdür. Susturulan bir kurum değildir, susturulmak istenen halkın hafızasıdır. Ama unutmasınlar; Gökyüzü bizimdir, orman bizimdir, hafıza bizimdir ve biz bu hesabı soracağız.”